10 Ağustos 2008 Pazar

Yine üniversite...




Evet önceki lise yazımın benzeri sayılabilir bu sefer yazdıklarım. Bu kez konum üniversite :)
Öncelikle yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiğim için özür dilerim üniversite arkadaşlarımdan; hafiften alınanlar olmuş :D Üniversitedekileri ezmek istemedim; onların yeri zaten başka ama lise de bir farklı bunu herkes bilir. Şimdi bu yazıyla gönül alacağımı düşünüyorum.
Sanırım bazı şeylerin değerini anlamam için önce kaybetmem ya da onlardan uzak kalmam gerekiyor. Psikolojik analiz yapmak gibi olmasın ama, malesef geç kaynaşan ya da bazı şeyleri önce karşıdan bekleyen biriyim. Ama sonuçta kaynaştım mı gayet de güzel oluyormuş =)) Üniversitenin ilk yılı sıradandı, çok ahım şahım bir eğlence yoktu sanki. Daha doğrusu güzeldi ama sanırım yeterince alışmamıştık birbirimize. İkinci sınıfta bu bağlılık birden artıverdi, zirveye doğru tırmanışa geçti ( zirve neresi henüz bilmiyorum ). Beni sevindiren de bu, gerçekten beraber mutlu olmak birileriyle. Zamanı nasıl geçtiğini anlamamak, birşeyler konuşmak, tartışmak, öğrenmek, paylaşmak...
Bugün de üniversite arkadaşlarımla bir toplaştık tahmin edeceğiniz üzere. Sevgili blog kardeşimiz, bölüm arkadaşımız, bağlama sanatçımız Saygın'ı uğurlamak bahanesiyle bir araya geldik. Ve bazı gerçekler dank etti bana: Seviyorum bizim CS grubunu ya =)) Aslında çok eğlenceli ve çok iyi insanlar kombinasyonuymuş bizimkiler :p ( Bunun zaten farkındaydım da bugün daha daha bir farkına vardım ). Saygın'ın veda yazısı bu topluluğu daha güzel betimliyor; merak edenleri oraya yönlendireyim :)
Ya bilmiyorum; anlatması pek kolay değil ama gerçekten güzel birşey ya birşeyler paylaşmak. En önemli sınava birkaç saat kala kağıt falı bakmak, moralin bozuk olduğunda en yakın arkadaşına sarılıp ağlamak, "yaa benim canım tatlı istiyo" deyip bir sürü tatlı siparişi vermek ve diğer bir arkadaşını keklemek suretiyle çağırıp beraberce tıkınmak;), oturup birşeyler içerken hararetli dedikodu tartışmaları yapmak:), çimlere boylu boyunca serilip boş boş kahkahalar atmak corg sınavı çıkışında, ya da fasılda bir ağızdan bağıra bağıra şarkı söylemek ve kendi repertuarını oluşturmak sıradan görünse de aslında insanın değerini bilmesi ve tadını çıkarması gereken güzellikler bence.
Yazılarımın artık aynı tadı vermeye başladığının fazlasıyla farkındayım ama yine de bunları yazmazsam rahat edemezdim; onun için artık sıkılanlardan özür dilerim ( tabi sıkılacak kadar sık sık okuyan varsa :D ) Söyleyecek fazla birşeyim yok. Sadece yanlarında olmaktan son derece zevk aldığım tüm bölüm ya da okul arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, benim de yanımda oldukları için :) Burdan da selamlarımı iletiyor, diğer yarışmacılara başarılar diliyorum :p Umarım bu güzel grup hiç bölünmez, daha da bir sıkı fıkı olur =) Çünkü bu arkadaşlıklar da ömrünüz boyunca hep sürmesini isteyeceğiniz cinsten...

6 yorum:

Ece dedi ki...

resimlerde ben hic olmasam da biz de seni seviyoruz (:

Elif M. dedi ki...

yaaaa öyle deme fotoları kasıtlı seçmedim :( baktım kalabalık ve buraya konabilecek güzellikte olanlara, gecenin 2sinde anca bunları bulabildim :) bu fotolarda olmayanlar facebooktakilerde, orada da yoksa kalbimizde her daim :p

Saygin dedi ki...

evet dün de, bugün bu yazıyı okurken de çok duygulandım.
Bu arada yazılarından sıkılmış da değiliz ailecek izliyoruz :)

Bi de benim saçım nasıl öyle çıkmış o son resimde anlamadım :D :D :D

birbilen dedi ki...

behey senin saçından ziyade benim orada duruşum sanki br uçurumdan poz veriyor gibiyiz.

Ayriyeten okuması zevkli bir yer burası iştirak edilesi yazılar....

unforecastedstorm dedi ki...

asl ilk resimde sna bir sıgınmışım ki eelndm=)
guzel ya cs milleti katılıorum.bnm de bu temade bisey yazasm geldi ama sora olsun bes tane ustuste olmasn=p

Saygin dedi ki...

Eliiiiiiiiiiif... ne güzel yazmışsın...