13 Ekim 2009 Salı

Yurtdışında eğitim deneyimi isteyenlere...

Yazın Work&Travel ile Amerika'da muhteşem zaman geçiren arkadaşlarınıza mı özeniyorsunuz? Tüm teknolojik aletleri kendi kazandığınız parayla en ucuza almak mı geçiyor aklınızdan? Filmlerde izlediğiniz tüm güzellikleri bir de canlı canlı görmek için can atmıyor musunuz?

"Dil en iyi anavatanında öğrenilir" sözünü hiç duydunuz mu? Hem eğlenin, hem yabancı dil öğrenin, hem farklı kültürlerle tanışın, her ülkeden arkadaş edinin! Yurtdışında dil okuluna giderek tüm bunları kolayca yapabilirsiniz.

TOEFL, IELTS, GRE, GMAT, SAT kursu mu arıyorsunuz? Bu sınavlara yurtdışında da hazırlanabilirsiniz.

Lisans, yüksek lisans, doktora eğitiminizi dünyaca ünlü okullarda alabilirsiniz.


Kısacası, yurtdışında eğitim alabileceğiniz birçok program var. Omega Yurtdışı Eğitim Danışmanlık işte bu noktada size ücretsiz danışmanlık yaparak yardımcı oluyor. Anlaşmalı olduğu ünlü üniversite, dil okulu ve şirketlerle sizlere birçok fırsat sunuyor.

Ayrıntılı bilgi için, http://www.omegaegitim.com.tr/

8 Ekim 2009 Perşembe

Kreatif (!)

Haber okumaktan nefret ediyorum; içim karardığı için. Bir yandan da eğleniyorum, garip garip anlamsız olaylara rastladığım için. Enteresanlık örneği iki konu var bu yazıda da...

"____", kelime anlamıyla toplumun tüketim trendlerini belirleyen tüketim anlayışı olarak tanımlanılmaktadır. "____" bununla beraber, İtalyanca'da değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik olarak geçmektedir. Bir diğer anlamı da, belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlüktür.

Vikipedi'den alınan bu tanımda boşluğu dolduran sözcük tabi ki moda. Bir de tarz var, TDK'nın "Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr" olarak tanımladığı. E bunların oluşumda önemli rollerden biri de tasarımcılarda haliyle. Yaratıcılıklarını, hayalgüçlerini tasarımlarına döküyorlar. Döküyorlar da, bazıları iyice abartmış bence. Tamam her tasarım günlük hayatta kullanılsın amacıyla yapılmıyor da, suyunu çıkartmamak lazım yaratıcılığın. Biz ince topuklu ayakkabılardan bile şikayetçiyken, bu mankenler o podyumda kim bilir neler geçirdi içinden...




Bir diğer takıldığım da, bugün okuduğum başka bir haber:



Bir güvenlik blogcusunun ele geçirilen hotmail hesapları üzerine yaptığı araştırma sonucunda çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı! Yapılan araştırma sonucunda ele geçirilen hesaplara arasında kullanılan en popüler Hotmail ve MSN şifresinin 12345 olduğu ortaya çıktı.
Acuntetix blogcusu Bogdan Calin, 10.000 hesabı inceledi. Bunlardan 82 tanesinin şifresinin 12345 olduğunu gördü. Diğer popüler şifreler ise 12345678, 1234567 ve tahmin edebileceğiniz gibi 111111 oldu.
Anlaşılabileceği gibi kullanıcıların büyük çoğunluğu çok zayıf şifreler kullanıyor. Yüzde 43'ü sadece küçük harf kullanırken, kullanıcıların yüzde 19'u sadece sayısal şifre tercih etmiş. Şifrelerin sadece yüzde 6'sı olması gerektiği gibi güçlü şifrelerden oluşuyormuş.
Hem şifrenizi basit seçin, ondan sonra "Aaayyhh bnim msnim hacklendüüü!!!" İnsanlar doğum tarihinizi bile kullanmayın diye uyarıyor, kimileri de gidip 1111 yapıyor (ne de olsa doğum tarihini ve ismini içermiyor!). Bence insanlar yaratıcılığını biraz da şifrelerine dökmeli, bazen eğlenceli bile olabiliyor. Mesela otobüs bileti alırken yazıhane görevlisi üyelik hesabınızdan giriş yapacağı zaman renkli sahneler birkaç saniye uzağınızda :p (Başıma geldi, oradan biliyorum)
Yaratıcı olabilmek hoş şey, güzel şey. Ama fizibilite de lazım, uygulanabilirlik önemli. (Aldığım endüstri müh. dersi bir işe yarasın, değil mi?)