26 Eylül 2008 Cuma

Sanalım, sanalsın, sanal...

Yıl 2008, teknoloji çağındayız. Yaşamlarımızı da bu teknolojik gelişime fazlasıyla adapte etmiş durumdayız. Nasıl mı? İlk örneğim ekşi sözlükten alıntı:
Konu: teknoloji çağı
Tanım: 4 yaşındaki yeğenim Zeynep'e kendisinin de rolü bulunan rüyamı anlattıktan sonra,
"rüyanın fotoğrafını çektin mi?" diye sormasıyla içinde bulunduğumuzu fark ettiğim; kıyamete yakın zamanlar...
Artık veletler de bunu kabullenmiş durumda. Kuzenimin kızı henüz 5 yaşındayken (okuma yazma bilmiyorken yani) msn'e giriyor, bağlanamazsa sorun gideriyor, gelen dosyaları kabul ediyordu. Gerçi bu biraz da çocukların öğrenme hızıyla da alakalı olduğu için irdelemeyeceğim.
Bir diğer örnek, sanal ilişkiler. Ya neden internetten sevgili bulunur? İnternette geyik yaparsın, forumda sözlükte muhabbeti ilerletirsin hepsi tamam da şu aptal dating sitelerinden sevgili bulanlara açıkçası hayranım. Neden yüzyüze görüşebildiğin insanlarla zamanını geçirmezsin? Daha iyi ve sağlıklı tanıyabileceğin insanlar varken neden webcam aracılığıyla tanışmak için kasarsın kendini? İnternette tanışıp uzun süreli ilişkileri olanlar da var biliyorum; ama ben yine de karşıyım böyle bir olaya. Bir kere böyle tanıştığım birini ciddiye almam bile biraz zaman ister; çünkü o maça geriden başlamıştır zaten. Bir derste internet aşklarını tartışırken bir arkadaşımız bunu savunmuştu bize (kendi sevgilisiyle öyle tanışmıştı). Şahsen tatmin olmamıştım ben de herkes gibi. Sonuçlar her zaman kötü olmasa da başlangıcı için geçerli sebep bulamıyorum. Bari aşkları nete düşürmeyin ya bu şekilde.
Bu dating sitelerininde yeni bir boyut daha var tabi: facebook. Evet, facebook da ayağa düştü. Mark Zuckerberg zamanında niye yapmış bunu? Tanışan insanlar ya da aynı okul öğrencileri arasında bir iletişim sistemi olsun demiş. Gidip de kız meraklısı tipler (o uygun sıfatı yazmayacağım) onu bunu eklesin diye değil. Sırf bu yüzden ismimi kullanmaya çekinir oldum sağda solda. Burada yazdığım yazıyı beğenip, facebookta beni aratıp mesaj yazan, "sizinle tanışmak istiyorum" diyebilen zihniyete buradan da cevabımı vereyim: Boşver beni tanıma istemiyorum, oku yeter!
Feysbuk demişken, bir çeşit facebook kullanıcısına daha değineceğim. Kimi arkadaşlarıma bu insan tipini ve rahatsızlığımı anlatmıştım, onlar anlayacak kimden/neden bahsettiğimi. Bu tip şahıslar birkaç tane ortak arkadaşının olduğunu görüp de tanımadığı insanları listesine ekler. Bu eklenen şahıslar da genelde kabul eder bu talepleri; "aaa ortak arkadaşım varmış, aynı okuldayım, ayıp olmasın, vs" gibi sebeplerle -pişman olacaktır, o ayrı-. Tabi artık o kişiyi gördüğünde selam vermesi gerektiğini düşünen "eklenen arkadaş", selamına karşılık alamadığını görünce sinir olur. Hatta bir gün yanyana oturduğunda ya da gözgöze geldiğinde muhabbet etmeye çalışınca, "ekleyen şahıs"ın onu değil tanımak, hiçbir şekilde hatırlamadığını farkedip "hay dilimi ve elimi eşek arısı soksun" demekten de kendini alamaz bu eklenen arkadaş. Eve gider bakar, ekleyen şahıs hala eklidir facebookta; daha da bir sinir olur tabi. İşte böyle facebookta ekleyip de sonra tanımazlıktan gelenlere acayip derecede doluyum. 15 tane ortak arkadaşımız var diye tanımadığım birini niye ekleyeyim ben ya? Hadi ekledim, neden o kişiyi tanımazlıktan geleyim? Ya ben bu tanıdık-tanımadık ayrımını fazla abartıyorum; ya da cidden insanlar daha karizmatik, daha sosyal görünmek adına komikleşiyorlar.
Bu kadar eleştiri yapmışken bunu da söyleyeyim de tam olsun: Lisedeyken ya da ortaokuldayken bir kere bile doğru dürüst muhabbet etmediği kişileri üniversiteye gidince ekleyenler de bana ilginç geliyor. Ben de çoook eski arkadaşlarımı ekliyorum tabi ki, ama hepsiyle kesinlikle az ya da çok muhabbetim olmuştur bir şekilde. Benim garipsediğim, eski okulda bir kere bile konuştuğunu görmediğim insanlar. Herkesin facebook kullanım anlayışı benimle örtüşecek değil ama, o bahsettiğim insanlar da nedense bana daha çok arkadaşı olsun diye kasıyormuş izlenimi veriyor.
Varacağım sonuç gayet net: Hayattaki ciddi, önemli ve güzel şeylerin bayağılaştırılmasına, bazı değerlerin yozlaştırılmasına ve insanların bazı takıntılarını -"merak" deyip biraz daha ılımlı hale getireyim- açıktan açığa çaktırmasına karşıyım. Bari çok arkadaşım olsun derken makul olanları ekleyin de çok sırıtmasın =P Bir de birisiyle birşeyler paylaşmak istiyorsanız bu kişi gözlerine bakarak tanıdığınız biri olsun, yolladığı smileylere göre değerlendirdiğiniz değil.

Hiç yorum yok: