24 Eylül 2008 Çarşamba

Karşılıklı Hoşlaşmamalar

Çevremde olmalarından memnun olduklarıma...

İnsan olmanın bir getirisi sosyalleşmek. Daha asırlar öncesinden, hayatta kalabilmeye tek çözüm bir arada olmakta görülmüş, insanlar bir araya gelip beraber yaşamış. Kendilerine göre köyleri, şehirleri, devletleri olmuş. Tabi o uzun yılların sonrasında günümüze gelince sosyallik kavramı birazcık daha dallanıp budaklanıyor.
Dünya nüfusu milyarlarla ifade ediliyor; Türkiye'ninki de yetmiş milyonu aştı. Kendimizi merkez alıp çevremizdeki insanları bir düşünecek olursak, meydana az buz bir rakam çıkmaz tahminimce. Peki bunların ne kadarı gerçekten sosyal çemberimiz içinde olmalı? Aslında bu soru yanlış oldu. Değişik insanlar tanımak, farklı kültürlerden ya da ortamlardan arkadaşlar edinmek ufku ne kadar genişletir biliyoruz. Buna rağmen, bazen "Ay tanımaz olaydım" dediklerimiz de olmuyor değil. Kimse inkar etmesin, bence pişman olmasanız bile, tanımasam da birşey farketmezdi diyeceğiniz insanlar vardır en azından, sevgi böcüğü olmanın alemi yok burada.
Bazen bakıyorum çevreme, nadiren ya da sık sık bir araya geldiğim insanlara. Her türlü olabilir bu, iş arkadaşı, sınıf arkadaşı, arkadaşının arkadaşı, komşu, akraba, öğretmen, aşçı, kantinci, vs. Açıksözlü olmak gerekirse, ara sıra "Başlarım böyle sosyalliğe, dağda tek başıma yaşasam iyi" dediğim oluyor =P Hoşlaşmadığımız insanlarla bir arada olmak zorunda kalıyoruz çoğu zaman. Eh, bundan kaçış yok, yakın çevrem dışındaki herkesi seçemiyorum malesef. Peki bu ısınamadığım insanlarla beraberken napıyorum ve ne yapmalıyım? Eheheh işte olayın güzel kısmı bu: Süper biri değilim, örnek insan olmadığım da aşikar. Bu insanlara soğuk davranmaktan kendimi alamıyorum açıkçası (Hatta uyuzluk yaptığım da oluyor bazen :p). Şahsen kendimi almayı da pek düşünmüyorum. Eğer ben kendimi sınırlamadan, beden dilime ve beynime söz geçirmeye çalışmadan serbest davrandığımda bunları yapıyorsam, demek ki içimden gelmiyor bu kadar basit. Zorla mı canım cicim moduna girmeliyim? Tabi ki hayır; bir kere kendini sıksan da olmuyor bir yerden sonra. Tabi bunun sonrasında ne mi oluyor? Zincirleme sürüyor bunlar. O malum insanlar da bana benzer şekilde davranıyor, onlar da bana saygısızlık yapabiliyor bazen. Peki ikinci güzel soru: Benim umrumda mı? Bazen üzülsem de, net bir hayır! Bir kere ben ona saygısızlık ya da uyuzluk yapmışsam ben de aynını hak etmişimdir zaten. Ama seviyeli ilişkiler çerçevesindeyken de soğuk rüzgarlar eserse ya da o insanlar beni rahatsız ediyorsa yine de, onların benim hakkımda ne düşündüğü bayağı bir geri planda kalıyor. İlk güzel soru çiftime döneyim. Peki ne yapmalıyım bu tip durumlarda? Tamam, yanlış hareketler yapmayacağım mümkün olduğunca; ama bazen dalga geçmek ya da o çok ünlü buz bakışlarımı atmaktan da hiç ama hiç çekinmem. Eğer birisini sevmiyorsam, oyun oynayacağıma hissetsin çok daha iyi (ki çok da güzel hissettiririm =P). Ben böyleyim, kimse de kusura kalmasın.
Hepimizin gözü kulağı var, az çok anlarız hakkımızda ne düşünüldüğünü ya da ne hissedildiğini ses tonlarından, bakışlardan. Ben buz bakışımı atıyorsam, onlar da bana göz deviriyor belki. Bu durumda kim kimin umrunda? Olması gereken, bu soğukluklara aldırış etmeden, işini görmek ya da ortamı soğutmadan zaman geçirmek ve mümkün olduğunca kendini tutmak. Tabi bir yandan da sadece kendi yoluna bakmak. Eh arada minik dedikodular da kaçabilir, insanlık hali ama sonuçta etik-ahlak-huy derken kimse kötü insan olmak istemiyor. Yine de, karşımdaki ne kadar hoşlanmazsa hoşlanmasın benden, ben böyleyim; rol de yapamam. Birisini seviyorsam o onu hisseder gerek konuşmam, gerek bakışım, gerek geyik yapmamdan; bu da bir o kadar aşikardır.

2 yorum:

Onur Yürüten dedi ki...

Kimmiş bu insan, dövelim =D

nasıl desem, benim de tanıdığım bazı insanlar var ki, beraber zaman geçirmeye pek hevesli değilim (ki zaten geçirmiyorum). Ama o insanlar da bana ayna tuttular: farketmeden sürdürdüğüm bazı davranışların ne kadar rahatsızlık verici olduğunu gördüm. Bu yüzden kimse için gönlü bozmamalı, kırılmamalı... hele EMB böyle şeylere takacak son insan olmalı...

unforecastedstorm dedi ki...

elif acaip dsunduklerime paralel yazıosun ya! hoslasmadıım insanlara senin aksine onlardan hoslanmaya calıstıım icin- ii davranıorum ve sonra istediğim tepkiyi alamazsam daha da sinir oluorum.
demek ki aslnda sinir olmak istiorum die dsnuorum sonra=)
sonucta sevmediimiz insanlarla sarıldı bu aralar heralde=)