8 Kasım 2008 Cumartesi

Yenilgi(!)

Yenilgiyi kabullenmek. Kimi zaman zor, kimi zaman tam bir kaçış yolu, bir kolaylık. Gönülsüzsünüzdür o iş için; yapasınız gelmiyordur. İşte o zaman ilk hayal kırıklığında, ilk aksilikte hemen vazgeçeriz ondan; bahanemiz de hazır nasılsa. Kimi zamansa tam tersi olur. Bir sürü engel vardır o yolda, hepsini teker teker aşarsınız; düşerek ya da üzerinden atlayarak. Peki bu atlama gücü nereden geliyor? Hedefimize ulaşmak için duyulan kuvvetli istek, merak, elde edilecek olanların hayali, vs. Ya caydıran güç; o nereden çıkıyor o zaman? Üşengeçlik, kendine güvenememek, şansızlık, bazen yeteneksizlik (!), vb. Bahane çok ikisi için de.
Birkaç gün öncesine kadar herşeyden emin bir insandım. Bu aralar ise çok duygusalım, hatta dokunsan ağlamak için bir gerekçe bile bulabilirim an itibariyle. Ama malesef birileri resmen beni yenilgiyi kabullenmeye itiyor. Tüm başvurulardan red cevabı almak, alınan sözlerin iptal olması (aslında insanlık halidir, buna hoşgörü gösterilir ama yine de aksilik aksiliktir), işlerin aksaması, sınavların kötü geçmesi, bilmemne bilmemne. Buradan hayatımdan mutsuzum anlamı da çıkmasın tabi. Ama gencecik olan girişimci, atak ruhum erken yaşta aramızdan ayrıldı, yerine de şüpheci, herşeye önyargıyla bakan başka bir ruh gönderdi. Hevesimi kıranlar utansın :p
Yenilgiyi kabullenmiş olmak hiçbir zaman hoşuma gitmiyor, ama bazı gerçekler umudumu aldı birtakım sebeplerden dolayı. Kendimden öte, sınavda başarılı olmayı hakettiğini düşündüğüm arkadaşlarımı da başarısız kategorisine sokan AIESEC adlı kuruma case çözme, mülakata girme ve afallama deneyimlerini tattırdığı için teşekkür ediyorum.

5 yorum:

Mehmet dedi ki...

Çok hayal kurmuştuk, onların yıkılması bu kadar üzücü yaptı bu durumu.

Onur Yürüten dedi ki...

şekerim dünyanın sonu değil ki? bir kapı kapanırsa bir başkası olur. hem senin gibi bir insanın gerçek anlamda yenilmiş olacağını kabul etmiyorum. zaten bence önemli olan da dinlemeyi iyi bilmek; çünkü fırsatlar genelde fısıldar.

yenilgi pes edenleredir. zaferse daima direnenlerin, azmedenlerin olacaktır.

Elif M. dedi ki...

Ya hayalinden de değil, -lafım özellikle AIESEC için- öyle birşeyden bırakılmış olmamız çok saçma geldi bana, hiçbirimizin performansının o kadar kötü olduğuna inanmıyorum.
Evet dünyanın sonu değil, zaten yazım durumumun biraz abartı hali de olabilir ama gerçekten her olumsuz haberi aldıgımda başımdan şağı kaynar sular indi :S Heralde hepsine garanti olacak gözüyle baktığım için afalladım böyle. Kaptırmamak lazım kendini :p

Saygin dedi ki...

birincisi Onur'un blog'a yazdığım gibi, siz geçemediyseniz, Mehmet gibi yaratıcı bir insanı ilginç bulmadılarsa kim geçti arkadaş?

BEST denilen bir organizasyon da var, bireysel başvurulabiliniyor mu bilmiyorum ama onu da deneyebilirsiniz.

Ya da şöyle bir opsiyon var. Ben burdaki Incoming Exchange ile bağlantıya geçeyim, databaselerini çalıp şirketlerin listesini size yolliyim, siz de kendiniz bireysel başvurun :))))

kendi açımdan böyle bir top secret planım var ama henüz uygulamaya geçmek için gerekli bağlantıları sağlayamadım. Bu Finlilerden bi tanesi sisteme girse ben de hemen çökücem yanına anlatıcam durumu.

Elif M. dedi ki...

heheh gracias Saygın (bak adamların ispanyolca mğlakatına bile girdim bu mhteşem ispanyolcamla ama yine yaramadı :p), bakacaz artık alternatiflere. Ama cidden gıcık oldum, bizi beğenmiyolar mı?? :D