16 Kasım 2008 Pazar

Le Amo, "Blogging"

Dün bir soru sordum kendime. Neden blog yazıyorum? Haziranda açtım bu köşeyi; şimdi kasımdayız. Bu zamana kadar az çok yazdım birşeyler. Peki ne anlattım? Ben de bilmiyorum, aklıma ne gelirse :D Neden yazdım? Aslında biraz meraktan başladı benimki de tahmin edeceğiniz üzere. Arkadaşlarımın blogları vardı, birden moda oldu. Açıkçası çok da cazip görünüyordu; özentiliğim de tutunca da açtım işte bu blogu. Biraz yazıp hevesimi alınca bırakacağımı düşünüyordum ben de başlarda. Her ne kadar ilk zamanlardaki gibi sık yazmasam da, devam ettirmeye çalışıyorum yazılarımı. Staj, okul derken de olsun o kadar azalma yani, gerçi yazı içerikleri de okul yoğunlaştıkça fenalık getirici bir moda geçti ama hayat işte, naparsın :p Yine de sevdim yazmayı. Rahatlatıyor, anlatmak istediklerini üstü kapalı da olsa anlatabiliyorsun, durum müsaitse açıktan da anlatabiliyorsun, deneyimlerini paylaşabiliyorsun, birilerine mesaj yollamak istiyorsan o görevi bile görüyor ya, o derece =) Mesela Saygın'ın Finlandiya maceralarını anlatması çok güzel birşey. Orada gördüklerini bizlerle paylaşıyor, onun blogu üzerinden biz de dışarda neler olup bitiyor biraz olsun görebiliyoruz. Teşekkürler Saygın :) Yine de blog yazınca iyi hissediyorum kendimi, bazen kendi problemlerimi anlatıyor da olsam, üretici olduğumu düşünmüyor değilim yazınca. Vatana millete dünyaya birşeyler katmışım gibi geliyor. Belki birileri de benim gibi düşünüp de yazdıklarımı okuyunca mutlu oluyordur, "Aaaa benim gibi birisi daha varmış" şeklinde. Ya da sağdan soldan alıntılar yapıp birkaç yorum kattığımda az ya da çok farklı hissediyorum kendimi, komik birşeyler yazdığımda -okunsun ya da okunmasın- insanları eğlendiriyorum diye düşünüyorum. Sanırım dünyanın merkezinin benim bulunduğum yer olduğuna fazlaca odaklanmışım :p
Bunları yazdım yazdım da, kim okudu şimdiye kadar? Sayayım: Ayşe, Saygın, Onur, Yiğit, Ece, Naz, Aylin, Mehmet, Kubilay, Abdurrahim, ..., yani okul arkadaşlarım; babam, annem, Şükrü Amca, abim, yani ailemden birkaç kişi, internette araştırma yaparken tesadüfen blogumu gören birkaç insan daha. Bir blog için çok da fena bir rakam değil aslında; ama ne kadar beğenildiği de önemli tabi. Umarım birilerine az ya da çok hitap ediyordur yazdıklarım (Bu yazıyı okuyunca "Aaa Elif biz senin blogunu çok seviyoruuuz" gibi yorumlar istemiyorum hiçbirinizden :D). Ne olursa olsun, bir okuyucum daha olduğunu öğrendiğim her gün mutlu oluyorum. Mesela dün msnime blogumun adresini yazınca bir arkadaşım görmüş ve açmış blogumu. Muhabbet ederken blogumu açtığını, bir sürü yazı görünce korkup kapadığını ama hepsini okuyacağını söyleyen arkadaşımın, -okumayacağını bildiğim halde :p- yazılarımı açıp birşeyler okuduğunu bilmek acayip sevindirdi beni. En azından ulaşabildiğim, birşeyler paylaşabildiğim insanların sayısı arttı.
Beni bu ilginç yazıyı yazmaya iten kişiye teşekkür ederim. En başta da dediğim gibi, "Neden blog yazıyorum?" sorusunu kendime sormamı sağladı ve kendi kendime mutlu oldum oturduğum yerde :D Ayrıca, geçenlerde blogspotu kapayarak bizi çileden çıkaran zihniyeti de bir kere daha kınıyorum; aklıma geldikçe de kınamaya devam edeceğim.

3 yorum:

Saygin dedi ki...

Reca ederim :)

Benim bloga günlük giren min 45 kişi filan var. Ama çoğu google'dan "Finli Kızlar" diye aratup girenler :) StatCounter adlı bi sayfa var, ordan bir tutam kod ekledim arada girip bakıyorum hangi ülkeden girmiş nerelere girmiş filan diye.

İyi ki yazıyosun Elif, esas ben sana teşekkür ederim ;)

Elif M. dedi ki...

Ya hakkaten benim de sayı tutmam lazım, merakımı gideririm en azından :p
Valla siz de olmasanız bu blog olayının eğlencesi yok ya :D

Ece dedi ki...

elif biz okuyoruz cok da seviyoruuuz q: son yazınn üstnden baya zaman gecmis de darlamak istedm, bu arada saygın da daha cok prim yapabilmek icn sürekli finli kızlar filan yazıyıo farketmedim sanmasn:D