12 Nisan 2012 Perşembe

Stres giderici niyetine bank sefası

Önceki yazımda ipuçlarını verdiğim üzere bu sefer de bir banktan yola çıkıyorum. Kaç seferdir Helsinki'yi yermekten kendimi alamıyordum, şimdi de biraz öveyim. Hakkını yememek lazım, güzel memleket buralar sonuçta. Çok basit görünse de, bu sıradan bank gibi detaylar sevgimi perçinliyor, çünkü Beşiktaş sahilde yaptığım keyfi bu banklarda devam ettirebiliyorum :)


İyi mi kötü mü bilinmez, ama gerçekten sükunete alışıyor insan burada. Ben zaten oturup kafa dinleme meraklısı bir insandım Finlandiya'ya gelmeden önce, son birkaç aydır iyice duruldum bu yüzden :P Artık hava da yumuşamaya başladı baharın kısmen gelişiyle, yürüyüşe daha rahat çıkılabiliyor. Öyle ki, bugün azıcık hava alayım, deniz göreyim diye dışarı çıktım, 1.5 saat sonra döndüm :D


Tabi soğuğa rağmen sahilde oturmam boşa değil, durduk yere donacak kadar delirmedim :) Oturup denizi izlemek, hele de mümkünse bir iskelede oturmak o kadar rahatlatıcı bir şey ki, bu gidişle her gün 1 saatimi buna ayıracağım. Bizim kampüs de o açıdan çok elverişli, hem güzel bir yürüyüş yolu var yarımadanın etrafında, hem de oturup denizi izleyeceğiniz geniş alanlar mevcut.


Lafı uzatmak manasız. Ne kadar içim bayılsa da sık sık, bir yandan da seviyorum Finlandiya'yı. Kafa dinlemeye fazlasıyla müsait, insanda sinir stres bırakmayan, huzur dolu bir memleket burası. Biraz daha güneş görelim, o zaman benden keyiflisi olmayacak muhtemelen burada. Zaten üstteki fotoların bir de güneşli versiyonlarını koyup, buranın o kadar da korkunç bir yer olmadığını vurgularım başka bir yazımda muhtemelen :) 

1 yorum:

baba dedi ki...

nekadarda kıymetli bir bank'mış şu bank kıskançlığından kimselere göstermiyorsun yahu yokda polat kız kulesinin karşısındaki bank'ını orayamı getirdi...