13 Aralık 2011 Salı

Var mısın iddiaya?

Hiçbir zaman sevmedim risk almayı; çok çabaladım bu huyumu değiştirmek için ama nafile. Ara ara küçük adımlar attım karşıma ne çıkacağını bilmeden, ama geriye dönüp baktığımda "Sen buna risk mi diyorsun, peh!" denecek cinsten çabalardı bunlar hep. Öyle ki, basit iddialara bile girmezdim çoğu zaman arkadaşlarımla. Ha %100 eminsem sonuçtan, o zaman asla kaçınmam iddiadan tabi (Kahrolsun şu oğlak burcu kadını tarafım).

Artık iddialara karşı tutumum değişiyor sanırım. Öyle ki, çok acayip bir iddiaya girdim dün gece. İddiayı ben kaybedersem karşı taraf istediğini dileyecek benden; ben kazanırsam hiçbir beklentim yok (en azından benim ödülümü belirlemedik ama zaten bir şey istemeyi düşünmüyorum). İddia konusu, karşı tarafın gelecek hedefleri. İşin komik yanı, bu şahıs bile önümüzdeki 5 ay sonunda ne yapacağını bilmediğini söylerken (yersen!), ben çok net bir argümanla geldim. Bu durumda Elif'e sorarlar, neyine güveniyorsun sen diye. Açıkçası hiçbir bilimsel kanıt yok elimde, sadece öyle hissediyorum. Tamam dürüst olalım, benim iddiamın gerçekleşmesini istiyorum; tek diyebileceğim bu.

Kimi zaman her şey üst üste gelir, sanki birileri size bir mesaj vermeye çalışıyormuşcasına. Kendi amaçsızlığımdan ve umursamazlığımdan rahatsız olurken, başkalarının da aynı dertten muzdarip olduğunu görmek, hele de bu şahsi rahatsızlığımı içime atıp çok parlak durumdaymışım gibi görünmeye çalışmak... Hayatta elde edebileceğim bir çok güzelliğe şimdiden sahip olsam da sadece bir eksikten dolayı bunların tadına varamamak, işin kötü yanı sevdiklerimin de aynı eksiklikten dolayı hayattan zevk almayı bırakmalarını göz göre göre izlemek... Bir de üstüne bir arkadaşımın (isim vermiyorum, bunu okursa kendisi hemen anlayacak :D) bu günlerde en son dinlemem gereken şarkıyı benimle paylaşması çok acı oldu.

Herkes yalnızdır kendi buzdan şatosunda,
Biri gelip duvarları eritsin ister.
...
Herkes bir savaşçıdır kendi savaşında,
Birisi için gardını indirmek ister.

Evet, Model'in Buzdan Şato'sundan bahsediyorum. Şarkının genelindeki ergen liseli havasına rağmen, sözleri okuyunca birkaç dakika boş boş baktım ekrana. Okumaz olaydım, en yanlış zamanda çıktı karşıma. Neyse artık oldu bir kere, yapacak bir şey yok. Onun için, bu da bana ve bana bunları yazdıranlara gelsin :)


Buzların kendi kendine erimeyeceği belli, onun için risk almak şart. Biz de alırız ne yapalım, şu zamana kadar almadık da ne oldu, kaybettiğimizle kaldık. Önümüzdeki maçlara bakalım biz de; güzelliklerin tadını çıkarmanın ve buzdan şatoyu eritmek için kibriti bulmanın zamanı geldi...

Hiç yorum yok: