20 Temmuz 2008 Pazar

Neden aşık olurmuşuz

Odada oturmuş sıkılmaktayken arka planda çalan türk filmi müziklerinden esinlenerek, "neden aşık oluruz?" sorusunu bir araştırayım dedim. Açıkçası, sorunun cevabının yanı sıra, aslında bariz olan ama kabullenmek istemediğim sonuçlar bile aldım.
Mesela, bir yerde aşkın özünde kendimize olan aşk olduğu yazıyor. İnsanın ufak bir iyilik yaparken bile farkında olarak ya da olmayarak kendine de yarar sağladığını düşünmesi, her davranışında ufak çaplı bir bencillik -daha doğrusu kendi çıkarını da gözetmek- sergilemesi gibi, aşık olurken de karşımızdaki gibi kendi mutluluğumuz da ön planda. Asıl istemeyerek de olsa kabullendiğim, "kompleksler beğenileri, beğeniler ise aşık olduğumuz kimseleri belirler" fikri. Genelde hayran olduğumuz insanlar bizde olmayan vasıf, mevki ya da mallara sahiptir; güzellik, zenginlik, başarı, sosyal çevre, vs. E aşk da hayranlık ya da beğeniyle başladığına göre doğru bir yorum bu sanırım. Ama şuna kompleks değil de beğeniler, aranılan özellikler falan gibi yeni etiketler yapıştırsak daha hoş olur bence.
Bir de ilgimi çeken başka bir nokta: Aşık olduğunu sanmak. İki günde birbirine "Aşkooooooom" diye hitap edenlere son derece uyuz olan biriyim ve bu tabiri caizse gerizekalı mahlukların aslında aşık olmadıklarını bildiklerine eminim. Onun dışında bir görmekle aşık olduğunu zannetmek vardır ki, bunun da bir açıklaması sevilmeyi istemek ve sevmeyi sevmek. Yani aslında hoşlandığı ve hatta bunun farkında olduğu halde kendini fazla kaptırmak durumu çünkü aslında bu olay aşık olmayı, sevmeyi ve sevilmeyi istemektir. Özellikle de yeni biten ilişkinin ardından içine düşülen boşluk sebebiyle daha sık gözlenen haldir bu.
Bir de soruma bilimsel açıklama yapan 150 dk'lık National Geographic belgeseli var ki, henüz izlemediğim için buna yorum getiremeyeceğim. Yine de, açıklaması ne olursa olsun, kimileri ağzı yanıp üfleyerek yediğinden gözümü korkutsa da, şahsen güzel bir duygu olduğunu düşünüyorum aşkın. Ama onun öncesinde, hoşlanma hissi bile gayet güzel ve eğlenceli =)

2 yorum:

Saygin dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Ece dedi ki...

National Geographicte bi yazı vardı sanırım, aşk bi hastalıkmış iste zihinsel hastalıklarla benzer yerleri uyarıyomus filan :p Ayrıca da baska bir yerde askın ömrünün 7-8 ay olduguna dair birseyler gördüm(ben de hep merak ederdim neden 8 aydan sonra ara vermek istiyorum diye) Neyse neden aşık olmak istiyorum, cünkü o duygu yogunluguna ihtiyacım var :p